Adana Ticaret Borsası (ATB), Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği (NÜD), Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), Hububat Tedarikçileri Derneği (HUBUDER), Adana Tahıl Üreticileri Derneği ve Adana Çiftçiler Birliği’nin desteğiyle organize edilen 2017 Mısır Hasat Şenliği, Yüreğir ilçesine bağlı Suluca Mahallesi’nde Dede Aytekin tarlasında düzenlendi.
ŞAHİN BİLGİÇ
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Şahin Bilgiç ATB Çukurova Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk A.Ş.’nin hayata geçtiğini belirterek, şunları kaydetti:
LİSASLI DEPOCULUĞUMUZ HİZMETE GİRMİŞTİR
“Tarımda sürdürülebilirlik çok önemlidir. Üreticilerimiz ancak bunu sağlayabildiği takdirde ülkeyi besleyebilir. Yoksa hiç istemediğimiz dışa bağımlılıklar artar ve devletimiz üreticilerimize destekleri bu açıdan da çok önemlidir. Bunun için tarım desteklerinin artarak devam etmesi gerekmektedir. Tarım ve gıda da kendimize yetecek hale gelmemiz Türkiye’nin  çok önemli konularından biridir. Kaliteli üretim ve ihracatları artırmak için hepimize büyük görevler düşmektedir. Değerli valim, kıymetli katılımcılar bugün bir sevinci de sizlerle paylaşmak istiyorum. ATB Çukurova tarım ürünleri lisansı depoculuk  A.Ş. buğdayda 50 bin ton, mısırda 45bin tonluk depolama kapasitesi ile  hizmete girmiştir. Adanamıza hayırlı olsun. Üreticilerimize ve üyelerimize Bakanlık tarafından güzel bir netice aldık. Projenin devamını  da 100 bin tonun üzerine çıkararak çalışmayı önümüzdeki yıl tamamlayacağız.
Eylül ayı içerisinde borsa kompleksimizdeki elektronik alım satım salonu ve akredite laboratuvarlarla bölgemizin hizmetinde olacağız.  Değerli Valim ve Büyükşehir Başkanıma özellikle teşekkür etmek istiyorum. Borsanın altyapısı ile alakalı çok büyük gayretleri ve emekleri oldu. Buradan o emeği de takdir etmek istiyorum. Çünkü burası gerçekten devletin göz bebeği kurumlarında bir tanesi. Mısır hasadının bereketli ve hayırlı olmasını diliyor, tüm katılımcılara saygılarımı sunuyorum.”

MAHMUT DEMİRTAŞ
Adana Valisi Mahmut Demirtaş, özellikle son bir ayda ‘anız yangınları’ konusunda yoğun bir şikayet aldıklarına dikkat çekerek, “Anız yakmaktan vazgeçmemiz lazım. Mazot yakmamak için anız yakıyorlar. Vatandaşlarımız anızlarını yakıp, hem çevreye hem toprağa zarar veriyorlar” dedi.
Toprağın da bir canlı olduğuna dikkat çeken Adana Valisi Mahmut Demirtaş, ‘anız yangınları’na adeta isyan etti. Çiftçinin, mazottan tasarruf yapma adına anız yaktığını anlatan Demirtaş, “Anız yakmaktan vazgeçmemiz lazım. Mazot yakmamak için anız yakıyorlar. Vatandaşlarımız anızlarını yakıp, hem çevreye hem toprağa zarar veriyorlar” dedi.
 ‘Mısır Hasat Şenliği’nde konuşan Vali Demirtaş, kendisinin de bir ‘çiftçi çocuğu’ olduğunu hatırlatarak, “Bir çiftçi çocuğu olarak yıllarca böyle tarlalarda sabah 4-5’te kalkar, akşam da ne zaman işimiz biterse o zaman eve dönerdik. Alınterinin en yoğun olduğu alanlardan biri de tarım sektörüdür” yorumunu yaptı. Adana’nın, Çukurova’nın en önemli kentlerinden biri olduğunun belirten Demirtaş, bölge çiftçisinin üretimiyle Türkiye’ye örnek olduğunu söyledi.
ANIZ YAKMAKTAN VAZGEÇMELİYİZ
Anadolu’da yaşayan insanların, çiftçiliği Çukurova’daki üreticilerden öğrendiğine işaret eden Demirtaş, “Verimlilik artışından tutun, ürün çeşitliliği bakımından hep insanlarımıza örnek olmuşuzdur. Ancak örnek olmadığımız bir şey var. Anız yakmaktan vazgeçmemiz lazım. Mazot yakmamak için anız yakıyorlar. Vatandaşlarımız anızlarını yakıp, hem çevreye hem toprağa zarar veriyor. Son bir aydır bu konuda yoğun şikayetler alıyoruz” diye konutu.
DUMANLAR BU SICAKTA HİÇ ÇEKİLMİYOR
Başta Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’ne bağlı ekipler olmak üzere polis ve jandarmanın, köy köy, kasaba kasaba ve ilçe ilçe gezerek, ‘anız yangınları’nın önüne geçmeye çalıştığını anlatan Demirtaş, bu durumun önüne geçmeleri gerektiğini vurguladı. Demirtaş, “Adana çok nemli bir il olduğu için buna bir de anız yangınlarından kaynaklanan dumanlar eklendiğinde inanın hiç çekilmiyor” ifadesini kullandı.
Toprağın da bir canlı olduğunu kaydeden Vali Demirtaş, anız yakılarak toprağın verimin düştüğünü, bir başka ifadeyle de toprağın adeta öldürüldüğünü anlattı. Demirtaş, “Uzun vadeli düşünmek, topraktan daha fazla verim almalıyız. Bu noktada Adana’nın tarımından umutluyum” yorumunu yaptı. Demirtaş, aşağı Seyhan Ovası’nı kapsayan bir milyon 750 bin hektarlık alanın sulanması noktasında da önemli adımlar atıldığını da sözlerine ekledi.

HÜSEYİN SÖZLÜ
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ise mısırın beyaz et üreten üreticiler için en önemli besin kaynağı olduğunu anlatarak, “Mısır şu anda Türk tarımı için, Türk ailelerinin sağlıklı beslenmesi hususunda olmazsa olmaz girdimiz. Türkiye’de hayvan sayımız hızla düştü. Her köyde sürüler varken, sürüler boşaldı. İthalata destek verildi, canlı hayvan ithal edilmeye başlandığında et 10-12 lira iken, şu an etin geldiği nokta belli. Bugün mısırımız olmasa Türkiye’de beyaz etçiler üretim yapamaz. Türkiye’de beyaz et üretimi olmasa Türkiye büyük protein açığıyla karşı karşıya kalır. Mısır çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

ZÜLFİKAR İNÖNÜ TÜMER
CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, tarımın tıpkı milli savunma ve milli eğitim gibi ‘milli bir politika’ olması gerektiğinin altını çizdi ve ardından da bunun bir siyasi parti ayrımı yada yöntemi olmaması gerektiği uyarısında bulundu. Tümer, tarımın stratejik bir sektör olduğunu belirterek, yoğun bir nüfusu bünyesinde barındıran sektörün, istihdam sorununu da yine kendi içinde çözdüğünü anlattı.
Tümer, konuşmasını da şöyle sürdürdü; “Tarımla uğraşan kesim, maalesef artık üretimden kaçıyor. Çünkü kazanamıyor, bir asgari ücretlinin kazandığı parayı dahi bir yıl içerisinde kazanıyor. Bu de köyden kente göçü, kentlerdeki zor yaşam koşullarını doğuruyor. İthalatla bir yere varamayacağımızı, bunun gerek yem, gerek nişasta bazlı şekerde, gereke de yağ sektöründe günlük ekonomik enflasyon düzenlemeleri için çözüm gibi gözükse de üretimden uzaklaşan çiftçilerimiz ve Türkiye’nin geleceği açısından çok ciddi sıkıntılar yaratabilir.”
Türkiye’nin mısırda kendi kendine yetebilen bir ülkeyken, ‘muhtaç ülke’ konumuna düşebileceği uyarısında bulunan Tümer, mısırdaki 6.4 milyon tonluk üretimin, son bir ylda 5.9 milyon tona gerilemesine dikkat çekti. Tümer, “İthalattan; kendi topraklarımızda yetiştirebileceğimiz bir üründen bahsediyoruz. Tıpkı pamuk, ayçiçeği ve soya gibi. İleri teknoloji ürünler üretip, yeni istihdam alanları yaratıp, dövizi ülke içinde tutarak, kendi üreticilerimizi desteklemeliyiz” dedi.

MUTLU DOĞRU
‘Mısır Hasat Şenliği’nde konuşan Adana Çiftçiler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mutlu Doğru, Çukurova’daki ilk mısır ekiminin, 1974 yılında Adana’da başladığını hatırlatarak, bugün dekar başına bin 500 kilonun üzerinde verim alındığını anlattı. Doğru, sadece 2016 yılında 6.4 milyon tonluk bir mısır üretimi gerçekleştirildiğini, bunun da ‘dünyanın en kaliteli’ ve ‘GDO’suz ürün olduğuna dikkat çeken Doğru, “Bu tablodan gurur duyuyor, çiftçilerimizin eline sağlık diyorum” ifadesini kullandı.
Tarımsal desteklerin geç açıklanması nedeniyle mısırdan umudunu kesen üreticilerin, pamuğa yöneldiği yorumunu da yapan Doğru, özellikle Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde mısır yerine bu yıl pamuğun tercih edildiğini, bu durumun doğal bir sonucu olarak da mısır üretiminin yüzde 8’lik bir düşüşle 5.9 milyon tona gerilediğini, aynı durumun Adana için de geçerli olduğunu dile getirdi.
Düşük rekolteye bağlı olarak 710-715 lira gibi net fiyatlardan satılan mısırın, bugün 770-775 lira gibi brüt fiyatlardan alıcı bulduğuna işaret eden Doğru, fiyatların da rekolte kaybı nedeniyle arttığını anlattı. Nişasta sanayinin, mısırda en büyük alıcı konumunda olduğuna işaret eden Doğru, nişasta bazlı şeker kotasının da uzun bir süredir yüzde 10 olduğunu, hasat dönemi bitmeden bu kotanın yüzde 15’e çıkartılması gerektiği çağrısında bulundu.
Üreticinin, ithalatla terbiye edilmeye alıştığını, bu uygulamadan 1990’larda vazgeçilip, uzun bir süre uygulanmadığını anlatan Doğru, “Ancak bu yıl, alınan karar itibariyle doğru, ancak zamanlama açısından yanlış bir adım atıldı. Ve doğal olarak da hata yapıldı. Tam da Türkiye hububat hasadı içindeyken, ithal kararnamesi çıkartılıp, TMO’ya da sıfır gümrükle mısır, buğday, arpa ve çeltik ithal etme yetkisi verilmesi, piyasaları çiftçi aleyhine etkiledi”
TMO’nun görevinin sadece alım yönünde müdahale etmek değil, piyasalara gerektiğinde sanayici ve tüketicinin menfaatini korumak için satış yönünde de müdahale etmek olduğunu anlatan Mutlu Doğru, “Bu doğru bir karar, ancak hasat zamanında alınabilecek bu gibi karalar piyasaların moralini bozup, ‘ithal mal her an gelebilir’ endişesinde tüccarı da sanayiciyi de yeterince hızlı ve istekli piyasaya girmesinde mani olup, çiftçinin kazancının erimesine yol açar. Biz bu yılki zamanlama hatanın gelecek yıllarda yapılmamasını ithalatın olmasına değil zamanlamanın yanlış olmasına karşıyız” diye konuştu.

CİHAN SOYALP
TMO Alım Muhafaza Daire Başkanı Cihan Soyalp ise Türkiye genelinde mısır üretim veriminin düştüğünü, ancak bazı çiftçilerin dekar başına 2 tona kadar verim aldığını bildirdi. Soyalp, “Geçtiğimiz yıl 6.4 milyon ton olan mısır üretiminin yüzde 8 düşüşle 5,9 milyon ton seviyesinde olmasını bekliyoruz. Adana ülkemiz mısır üretiminin yüzde 20’sini üretmekte. Geçen yıla göre Adana bölgesinde verimde bir miktar düşüş olmasına rağmen bazı çiftçilerimiz 2 tona kadar verim almışlar”
TMO’nun geçen sene üreticiden 1 milyon 800 bin ton mısır aldığını belirten Cihan Soyalp, “Bu yıl hasadın yoğunlaşmasını beklemeden 7 Ağustos itibarıyla tüm iş yerlerimizde emanet alımına başladık. Bugüne kadar 20 bin ton alım yapmış bulunmaktayız. Alımlarımızı randevulu yapıyoruz. Bugünden sonra da yaklaşık 100 bin tonluk bir randevumuz mevcut” bilgisini paylaştı.

RİNT AKYÜZ
NÜD Başkanı Rint Akyüz de mısırdan 264 çeşit ürün üretilebildiğine dikkat çekerek, bu ürünün ekonomiye katkısının çok büyük olduğunu söyledi.
Bundan 10 yıl önce Türkiye’de mısır üretiminin 1,5 milyon ton civarında olduğunu belirten Akyüz, bu rakamın geçen yıl 6 milyon tona ulaştığını kaydetti.
  
Konuşmaların ardından biçerdöverle mısır hasadı yapıldı.