Ulusal Hububat Konseyi, Adana Ticaret Borsası, Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği, Anadolu Nişasta ve Glikoz Sanayicileri Derneği birlikteliğiyle düzenlenen Ulusal Mısır Kongresi Adana’da gerçekleşti.
BİLGİÇ, “BEYAZ ALTIN PAMUK, YERİNİ SARI ALTIN MISIR’A BIRAKMIŞTIR”
TC Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu ‘nun da katılımıyla Adana Hilton otelinde gerçekleştirilen Ulusal Mısır Kongresi’ne Adana olarak ev sahipliği yapmaktan son derece mutlu olduğunu ifade eden TOBB Yönetim Kurulu Üyesi, ATB Meclis Başkanı, UHK Kurucu Üyesi Şahin Bilgiç, “Bu kongreden çıkacak sonuçların ülkemiz mısır tarımına ve sanayisine önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz. Çukurova Bölgesi; gerek coğrafi özellikleri gerekse iklim özellikleri itibariyle zengin tarımsal ürün çeşitliliğine sahip olan ülkemizin en önemli tarım ve sanayi bölgelerinden biridir. Bizler böyle bir bölgede yaşadığımız için ne kadar şanslı olduğumuzun idraki içerisindeyiz. Bunun için de ne kadar şükretsek azdır. Yılın ikinci yarısından sonra başlayan ayçiçeği, mısır, soya fasulyesi ve pamuk hasadı bölgedeki hareketliliği en üst seviyeye çıkarmaktadır. Bu ürünlerin ortaya çıkardığı katma değer, bölge ekonomisine küçümsenmeyecek faydalar sağlamaktadır. Adana Ticaret Borsası, Borsamız kotasyonlarındaki ürün yelpazesi bakımından, hemen hemen her tarımsal ürünün büyük miktarlarda işlem gördüğü bir borsadır. Ülkemizde üretilip işlem gören dane mısırın ekseriyeti borsamızda işlem görmektedir. Bu da mısır fiyatının Adana’da oluşmasında en önemli etkenlerden birisi olmuştur. Borsa Kampus inşaatımızın ve hububat silolarımızın da tamamlanması ile çevre illerden gelen mısır miktarının daha da artması ile işlem oranı daha da artacaktır. Çukurova, geçmiş yıllarda herkesçe bilindiği üzere beyaz altın diyarı iken, günümüzde pamuk fiyatları üreticisini üzmüş, bunun etkisiyle bölge de beyaz altın yerini sarı altına yani mısıra bırakmıştır. Bunda son yıllarda mısır verimindeki artışlarda önemli rol oynamıştır. Adana Ticaret Borsası olarak ülke ve bölge ekonomisine ve tarımına katma değer sağlayacak tüm faaliyetlerde yer almak istiyoruz. Bu temenniler ile 2015 yılının ülkemize, tarım ile uğraşan üreticilerimize ve bu ürünlerin tüketicilerimize kadar ulaştırılmasına kadarki tüm aşamalarda yer alan girişimcilerimize hayırlı, bereketli, sağlıklı ve bol kazançlı bir yıl olmasını diliyoruz”
YILMAZKART, “TARIM VE GIDA MİLLİ GÜVENLİK SORUNU OLARAK ELE ALINMALIDIR”
Ulusal Hububat Konseyi BaşkanıMustafa Yılmazkart, “Geleceğin 3 Stratejik Unsuru; Tarım, Su Ve Enerji Olacaktır. Dünya’da yaşanan karışıklıkların nedeni de bu unsurlardır.
Bunun İçin Tarım Ve Gıda; Artık Milli Güvenlik sorunu olarak ele alınmalıdır. Tarımsal Üretim Ve Tarımsal Ticaret üzerine oluşturulacak politikaların önemi gittikçe artmaktadır. Derinliği gittikçe artan bu politikalar ise ancak; ortak akılla sürdürülebilir olacaktır. Ülkemizin tarımsal üretimde yatay büyüme şansı kalmadı. Biz de dikey büyümeye; bilgiye, teknoloji üretmeye ve ARGE’ye odaklanmalıyız. Hububat Türkiye’nin tüm bölgelerini ilgilendiren, beslenmemizin vazgeçilmez hammaddesi ve tarımsal üretimin en önemli ürünüdür. Hububat; doğrudan 20 milyon insanımızı, dolaylı olarak tüm ülkemizi ekonomik ve sosyal olarak etkileyen, üzerinde en çok konuşulan, spekülasyon yapılan, stratejik bir üründür. Bu açıdan hububatın gerek üretim gerekse ticareti üzerine oluşturulacak politikalar önemini gün geçtikçe arttırmaktadır. Gıda Endüstrisinin nitelikli tarımsal ürün ihtiyacını sürekli ve düzenli şekilde sağlamak Ulusal Hububat Konsey olarak üzerinde durduğumuz önemli bir husustur. Gıda endüstrisi “pazara” ve “teknolojiye” dönük hızlı bir gelişim kaydediyor. Önce üretim sonra pazar anlayışından, önce pazar sonra üretim anlayışına bir an önce geçilmelidir. Hububat sektörü üretimiyle, ticaretiyle, dünya ile uyumlu sürdürülebilir bir yapıya kavuşmalı, bunun için sektörün tüm paydaşları karar alıcılarla sürekli ve etkin bir diyalog içinde olmalıdır. Dünyada, bir milyar tona yaklaşan üretim miktarıyla en çok yetiştirilen tahıl ürünü olan mısır bitkisi; insan gıdası ve hayvan yemi olarak kullanılmasının yanı sıra, sanayide birçok ürünün ham maddesidir. 2011 yılında 372 bin tona kadar gerileyen Türkiye’nin mısır ithalatı, bu tarihten sonra yeniden artışa geçmiş 2012 yılında 800 bin tona, 2013 yılında ise yaklaşık 1,5 milyon tona ulaşmıştır. Mısır ithalatının önüne geçmek ve ihtiyacımızı karşılayacak mısır üretimi için teknolojiye, bilgiye, arazi toplulaştırmaya ve ıslah çalışmalarına önem vermek gerekmektedir.
2001 yılında 2,2 milyon ton mısır üreten Türkiye’nin son 10 yılda ekim alanlarının yüzde 11’lik genişlemesi ve verimin yüzde 50 artmasıyla 2014 yılında mısır üretimi 6 milyon tona ulaşmıştır”
ARZU, “ARGE’YE AYIRDIĞIMIZ PARA ÇOK, BUNU KULLANACAK ARAŞTIRMACI YOK”
TC Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanının yurtdışında bulunduğundan selamlarını getirerek kendinsin geldiğini ifade eden TC Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu, “Daha önce Sanayi, Ticaret Odası Başkanı olarak, milletvekili olarak sizlerden biriydim. Türkiye IMF kapısında para ararken, IMF’ye borç verecek hale geldi. İşadamları, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleri bunun çok iyi biliyorlar. Dünyada ekonomik kriz varken Türkiye çok iyi mesafe kat etti. Türkiye 2.2 milyon ton mısırdan bugün 6 milyon ton mısır üretir hale geldi. Dolayısıyla Türkiye 23 milyar dolar tarımsal gayri milli hasıladan bu gün 63 milyar dolar tarımsal gayri milli hasılaya geldi. Türkiye 75 milyon nüfus üzerine 35 milyon turisti besledikten sonra 18 milyar dolar tarımsal ihracata geldi. Hangi şartlarda geldi? Darbe sıkıntısıyla, kapatma tehdidiyle, uluslar arası komplolarla ve dünya’daki ekonomik krizle en son da paralel darbeyle, Ortadoğu’daki siyasal darbe ve krizle, Afrika’daki krizle Türkiye 230 milyar dolar gayri safi milli hasıladan 860 milyar dolar gayrı safi milli hasılaya geldi. 36 milyar dolar ihracattan 160 milyar dolar ihracata geldi. Ama bu ulusal ve uluslararası bazı işbirlikçilerin işine gelmedi. Türkiye’yi her gün sıkıntılara sokmak istediler. Ama hükümetimiz çok dirayetli bir şekilde Türkiye’nin çözüm süreci içerisinde birlik beraberlik, kardeşlik içerisinde Türkiye artık 2050 ufkunu çiziyor. Türkiye artık günlük yaşamıyor, günlük borç almıyor. Türkiye artık borç veren bir ülke haline geldi. 2023 hedefimiz 2 trilyon dolar gayri safi milli hasıla, 500 milyar dolar ihracat, tarımda 150 milyar dolar üretim ve 40 milyar dolar ihracat. Bunlar Türkiye’nin hedefleri. Bunları yapabilir miyiz? Yaparız. Üreticisiyle, sanayicisiyle, ihracatçısıyla sizlerle birlikte nasıl 230 milyar dolar milli safi hasıladan 860 milyar dolara geldiysek. 36 milyar dolar ihracattan 160 milyar dolara geldiysek, birlik beraberlik içerisinde bu hedefleri yakalarız. Bugün bu organizasyon çok önemli bir organizasyon. Öncelikle bu organizasyona emeği geçen arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Türkiye bu tür organizasyonlarla, iş camiasıyla, sivil toplum örgütleriyle, paydaşlarıyla önemli bir yere geldi. Türkiye’de 2002 yılında 230 milyar dolar gayri safi milli hasılanın binde dört buçuğunu ARGE’ye ayırıyordum. Bugün gelinen nokta 860 milyar dolar gayri safi milli hasılanın binde dokuz nokta dokuzunu ARGE’ye ayırıyoruz. ARGE’ye ayırdığımız para çok, bunu kullanacak araştırmacı yok. Bizim Tarım Bakanlığı’nın 48 tane araştırma enstitüsünü biz iş camiasına, sivil toplum örgütlerine ve üniversitelere açtık. Gelin burada beraber araştırmalar yapalım. Kaynaklarımız sizlere açıktır. Bu duygu ve düşüncelerle organizasyonda emeği geçenlere yeniden teşekkür ediyorum” diye konuştu.
BÜYÜK, “ADANA, ÇUKUROVANIN BAŞKENTİ KONUMUNDADIR”
Adana Valisi Mustafa Büyük, “Bugün önemli bir toplantıya ev sahipliği yapmış bulunuyoruz. Adana Türkiye’nin en önemli şehirlerinden birisidir. Çukurova’nın başkenti konumundadır. Geçmişten günümüze birçok şeye öncülük etmiş, öncelikle tarım sektöründe liderlik yapmış örnek bir şehirdir. Özellikle ilimiz için istihdam boyutunun da çok öne çıktığı, önderlik ettiği ihracattan üretime her sektöre bizim büyümemize katkı sağlayan sanayi sektörüne de büyük destek verdiğini belirtmekten fayda var. O nedenle tarım sektörünün problemleri içerisinde ilimizin de ülkemizin de önemli bir konuma gelen mısır konusunun gündeme gelip incelenmesinin ve problemlerinin, sorunlarının çözümüne katkı sağlanmasının önemi büyük. Ben bu toplantının başarılı geçmesini, hayırlı olmasın diliyorum” dedi.
Konuşmaların ardından başlayan oturumlarda Rint Akyüz “Nişasta Sanayinde Mısır”, Edip H. Akkaş “Sivil Toplum Örgütlerinin Sektörel Önemi”, Prof. Dr. Süleyman Soylu “Türkiye ve Dünya’da Mısır Üretimi”, Ülkü Karakuş “Yem Sanayisinde Mısır”, TMO “Mısır Ticaretinde TMO Politikaları” Mevlüt Gümüş “Türkiye ve Dünya’da Mısır Üretiminde Gelişme ve Politikalar”, Prof. Dr. Hakan Özkan “GDO ve Mısır”, Hasan Konya “Kanatlı Sektöründe Mısır”, Dr.Muhteşem Torun “Mısır Tohumculuğu”, Behçet Homurlu “Mısırın Yetiştiricilik Sorunları” konularına açıklık getirdi.